GELENEK GÖRENEK VE ADETLERİMİZ
Doğumla İlgili: Komşuların lohusa kadına gönderdikleri ilk yemek kabı, çocuğun göbeği düşünceye kadar geri verilmez.
Yeni evlenen eşlerin ilk çocukları erkek olunca, köy gençleri lohusanın evinin kapı ve penceresini sökmeye çalışırlar. Bunun için çocuğun anne ve babasının, köyün gençlerine kebap yedirmesi veya ziyafet çekmesi lazımdır.
Çocukluk Çağı İle İlgili: Oturmaya başlayan bir çocuğun önüne birçok eşyalar konulur. Çocuk, makas alırsa terzi, tekerlekli alet veya buna benzer oyuncaklar alırsa şoför, çekiç alırsa demirci, kalem alırsa memur, tarak alırsa berber olacağına inanılır.
İnsan Uzuvlarına Dair: Sağ ayağın altı kaşınırsa, yolculuğa çıkılacağına; sol ayağın altı kaşınırsa, misafir geleceğine işarettir.
Avucunun içi çukur olan mert, düz olan ise namert olur. Sağ el kaşınınca para alınacağına, sol el kaşınınca para verileceğine inanılmaktadır.
Sağlık ve Hastalık Hakkında: Sıtmaya yakalanınca soğuk su banyosu yapılır, bir müddet soluksuz koşulur ve çatal ağacın arasından geçilirse sıtma geçer.
Uzun bir yolculuktan dönen kimsenin yorgunluğunu gidermek üzere, soğuk su ile yıkandırılarak bacaklarına tuzlu su sürülür.
Gençlik Çağına Dair: Elma kabuğu koparılmadan soyularak yenir ve niyetlenerek yastığın altına koyup yatılırsa rüyada kiminle evlenileceği görülür.
Oğul, on altı yaşına kadar "baba ver yiyeyim", o yaştan sonra da "baba öl yiyeyim" dermiş.
Aile Hayatı İle İlgili:
- Besmelesiz yatılırsa gece insanı şeytanlar gezdirir.
- Sabahleyin sol tarafından kalkanın, elini yüzünü yıkamayanın işleri ters gider.
- Yemek yedikten sonra elini yıkamadan helaya giren, fakir düşer.
- Kız, sofradan artan yemeği yerse, düğününde kar veya yağmur yağar.
- Ekmek pişirilirken, pişirme işi bitmeden bölünerek yenilirse, bereketi kaçar.
- Yatak üzerinde gezilirse, o yatakta yatacak olan kişinin uykusu ve huzuru kaçar.
- Anneler küçük kızlarını severlerken "Kızdır nazdır, bin lira azdır, bin daha getir, gel kızımı götür" derler.
- Yataklarda, bit yaşamasın diye, yastıkların altına Arap sabunu konur.
- Çocuk, babası uzak bir yerde iken "Babam geliyor" derse, akşama muhakkak babası gelir.
Beslenme İle İlgili:
- Ekmeğin küflüsünü yiyen akıllı olur.
- Güneş batarken ekmek yiyen fakir düşer.
- Ekmek pişirilirken sayılırsa, bereketsiz olur.
- Gök gürlemesi duymamış pancarı pişirip yemek şifadır.
- Hamur yoğururken kabının etrafına sıçrarsa, o gün eve misafir gelir.
- Pestil herlesi yapılırken başkası tarafından el batırılırsa, tahtaya döküldükten sonra çatlar.
- Yemeğe Besmele ile başlanmaması durumunda, şeytanlar da yemeğe ortak olacaklarından insanın karnı doymaz.
Ev, Bark, Eşya ve Giyimle İlgili:
- Evlerin giriş kapısı başına, uğur ve bereket getirip, ev halkını nazardan ve hastalıktan korur inancı ile av tekesi boynuzu çakılır.
- Pireden korunmak için, evler pire otu denilen bitki ile süpürülür.
- Kapı eşiğine oturulursa, düşmanlar ayağa kalkar.
- Yağ kabının içine karınca dolan ev, fakir düşer.
- Tandıra ayak sallanır, boğaza tespih asılırsa veya bir çocuk eşik ve direk yontarsa hane reisinin borcu çok olur.
- Kül karıştırılır veya süpürge çöpü ile diş karıştırılırsa fakirlik gelir.
- Makasın ağzı açık kalırsa, düşmanın ağzı açılır.
- Su kabının ağzı kapatılmazsa, şeytanlar içer.
- "Çamaşır eski, ben taze" denilerek üstüne basılırsa, ömrün uzamasına sebep olur.
Köy Hayatına Dair Adet ve İnanmalar: Kurak geçen yıllarda, çocuklar oyuncak bebek yapıp bir çubuğun ucuna bağlarlar ve kapı kapı gezdirerek :
Teknede hamur
Tarlada çamur
Başımızda kalbur
Ver Allah'ım ver
Bir sulu yağmur veya
Mörmümceğim mör ister
Kaşık kaşık yağ ister
Sarı ineğin yağından
Kara tavuğun yumurtasından
Ver Allah'ım ver, bir sulu yağmur.
Tekerlemelerini sevinçle ve bağırarak söylerler. Ev sahipleri de çocuklara hediye verirler ve oyuncak bebeğin başına su serperler.
· Peteklerden bal alınacağı zaman, diğer komşular tarafından gizlice petek açılan yere kap atılması adettir.
· Yolculuğa çıkan birinin ardından ev süpürülemez, ancak tez geri dönmesi için gidenin peşinden su serperler.
· Bir eve sevilmeyen birisinin gelmemesi için, o kişi eve gelip evden ayrılırken, kendisi görmeden peşinden üç adet taş atılır veya güveç yuvarlanır.
Göz Değmesi ve Nazar Değmesi ile İlgili Adetler: Halkımız tarafından nazarın insanı mezara, hayvanı kazana soktuğuna inanılır.
Afsuncu, nazara uğramış birisini afsunlarken, aksırır veya başı ağrır ise, nazarın çok işlediğine inanılmaktadır.
Çocukların elbisesine yedi delikli boncuk veya mavi boncuk dikilirse, nazar değmez. Göz değmemesi için, ateşte yakılan üzerliğin tütsüsüne tutulur ve yüze üzerlik dumanı yelpazelenir. Bu iş yapılırken, şu sözlerin söylenmesi gerekirmiş.
Üzerlik sen havasın
Kamu derde devasın
Allah seni yaratmış
Cümle bela savasın
Bir maşrapa su nazar değdirene ve yedi kişiye afsunlattırılarak içirilir ve bu su ile el, yüz yıkanır.
Rüya Tabirleri İle İlgili:
- Rüyada altın görmek oğul evladının, boncuk ve yüzük görmekte kız evladının olacağına işarettir.
- Bir genç, rüyasında hangi kızın kendisine su verdiğini görürse, onunla evlenir.
- Rüyada beyaz at görülen evden, cenaze çıkar.
- Rüyada ayakkabı görmek darlığa işarettir.
- Rüyasında çarşaf görerek giyinen bir kız, yakında evleneceğine işarettir.
- Rüyasında ağlayan sevinir.
Cinler ve Perilerle İlgili:
- Cinler geceleri çok defa kara kedi suretinde görünürler. Öyle bir kediye vurulursa insan bu yüzden cin çarpmasına uğrar.
- Geceleyin dışarıya sıcak şeyler dökülürse, bunların bir yerini yakacağı için, insan cin çarpmasına uğrar.
- Geceleri ıslık çalan, cinleri başına toplar.
- Soğan ve sarımsak kabukları cinlerin paralarıdır. Ateşe atılmaz.
Bakıcılarla İlgili: İki iğnenin deliğinden ayrı ayrı pamuk geçirilip, su dolu bir tasa atılarak, şöyle söylenir:
Mani maniyi açar
Maniden kaldım naçar
Kırılacak parmaklar
Yarsız yorganı açar
Mani maniyi eyler
Maniye gelen beyler
Mani yari getirmez
Mani bir gönül eyler
Kiminle evleneceğini merak eden bir genç, yedi salavat-ı şerife okuyarak yastığa üfler, şöyle söyleyip:
Yasdığı garışladım ucdan uca
İçinde oturur üç hoca
Bir in, biri cin, biri Zalha Peri
İni yolladım ine
Cini yolladım Çin'e
Zalha Peri'yi de yolladım
Kimi alacağısam, yanıma getirsin görim.
Der ve yatar. Zalha Peri'nin bu gencin alacağı kızı veya erkeği rüyada göstereceğine inanılır.
Tarım ve Ticarete Dair: Eskiden bağlı bulunduğu ilçe adıyla "Tortum gatır guyruğudur, ne uzalır, ne gıssalır..." sözü ile, Tortum ve Uzundere'de geçim şartlarının ne kadar zor olduğunu, çalışmak için iş sahasının kıtlığını bu söz ile ifade etmeye çalışırlar.
Tarlalarda, başaklar toplanırken veya bağlanırken tarlaya dökülenleri bir bir toplarlar. Çünkü bereketin bunlarla gideceğine inanılır.
Hayvan ve Bitki Alemiyle İlgili:
- Kuyruğu düğümlenmiş at, uğurlu olur veya kılları bağlanırsa at üşümezmiş.
- Eşek yedi türlü yüzme bilir, suyun yanına gidince hepsini unuturmuş.
- Eşeğin başı yıkanırsa, yağmur yağar.
- Kulaklarının içi kıllı, kalçası geniş, başı uzun inekler sütlü olur.
- Kulakları kalın olan kedi, avcı olur.
- Kurbağa görünce siğilinden korunmak için, üç defa "tu sigilim üsten" denilir.
- Tavuğun altına yumurtaları erkek biri koyarsa, civcivler erkek; kadın koyarsa, civcivlerin dişi olacağına inanılır.
- Tilki demiş: " Bir ev dolusu kadından korkmam, bir küçük erkek çocuktan korkarım."
- Yılanı demirle öldürmek iyi değildir.
- Tavşan, yavrularını büyütüp, onlardan ayrılacağı zaman:
Yedi yıldır yedirdim
Bıyıklarını bitirdim
Haydi sen o dağa
Ben bu dağa! Dermiş.
Meteoroloji İle İlgili:
- Yağmur yağdıktan sonra, dağlara sis çökerse çok yağar.
- Ay'ın doğarken donuk bir halde görünmesi, yağmur yağacağına işarettir.
- Ay, dolunay halinde iken çok parlaksa, havaların bir müddet iyi gideceğine işarettir.
- İlkbaharda ilk gök gürlemesi, kıble tarafından işitilirse, o yıl havalar yağmurlu geçer.
- Yaban gülünün, çok sık olarak kuşburnu getirdiği senelerde, kış ağır geçer.
- Gökyüzünde her insanın bir yıldızı olup, ölümü yaklaşınca yıldızının düştüğüne inanılır.
- Gökyüzünde Ay'ı yeni doğmuş olarak gören, saygı ve sevinç ile şöyle der:
Ay gördüm Allah
Amentü billah
Aylar mübarek olsun
Elhamdülillah
Denilir ve ardından üç defe İhlas Suresi ve bir defa Fatiha Suresi okunur. Yeni ayın hayırlı ve uğurlu geçmesi için dua edilir.
Dini Günler ve Bayramlarla İlgili:
- Cuma günü sala verilirken iş görülmez. Ekmek pişirilirse bereketsiz olur, yolculuğa çıkılırsa iş tersine gider.
- Muharrem ayında aşure, yedi çeşit yiyecek katılarak pişirilirse, o evde bereket hasıl olur ve sığırlarda "domuz başı" denilen hastalık meydana gelmez.
- Mübarek günlerde doğan çocuk, şanslı ve uğurlu olur.
- Arife günü dikiş dikmek günahtır.
Ölüm ve Ahiret Hayatı İle İlgili:
- Ölümü yakın insanlar fazla konuşkan, şehvetine düşkün ve akılları gel git olur.
- Hasta yakınlarından birini görmeden ölürse gözleri açık gider.
- Ölüyü gömerken kürek, elden ele verilmez, kürek yere konulur, diğer biri küreği yerden alır. Mezar kapatıldıktan sonra üzerine bir kova su serpilir.
- Cenaze çıkan eve komşuları yemek götürürler.
- Ölülerin ruhu kokusuna gelirmiş diye, Cuma akşamları helva veya hamur işi yemeklerden pişirilerek fakirlere dağıtılır.